G Teknolojisi Tarihçe
İlk nesil kablosuz telefon teknolojisi olan 1G, analog modülasyon tekniklerinin kullanıldığı ilk kez 1979’da Japonya’da kullanılmaya başlandı. 1982 yılında ise tam otomatik şebekelerin geliştirilmesi ile 1G dönemi resmen başladı.
2G, ikinci nesil kablosuz telefon teknolojisi olarak yaşamımıza giriş yaptı. Artık eski bir biçim olan ‘Analog yayın’ yerini ‘Sayısal yayına’ bırakarak ve 1G’nin en büyük eksikliği olan iletişimde güvensizlik, şifreleme yöntemiyle tarihe karışıyordu. 2G’nin oluşumuyla birlikte çok bant genişliği, az işlemcili sistem var oluyordu.
3G, ülkemizde de akıllı telefon sektörünün büyümesiyle herkesin ulaşabileceği bir hal almaya başladı. Aslına bakarsak 3G de 1G ve 2G gibi hücresel ağ sistemiyle hayatımıza yer almaya başladı. Diğerlerinden farklılığı ses yerine sayısal verilerin iletilmesiyle başladı. Kapasiteyi harcayan ama hücreye daha azca yük bindiren bu teknoloji, 2G’nin en büyük problemi olan şebekelerin aktif kullanımını da rafa kaldırdı. Gösterim frekansı 3G’de biraz daha yukarı çekildi ve kalite arttı. İlk olarak 1998 yılında gene Japonya’da kullanılmaya başlandı.
4G’ye geçişte 3G’de ortaya çıkan kapsama alanı ve dolaşım yaparken web hızının düşmesi, 4G’de ortadan kalktı. Yüksek veri transferi, kesintisiz mobilite ile birlikte çalışılabilirlik teknolojisine dayalı bu teknoloji, kablosuz iletişim teknolojilerinin zirvesine bir anda çıkıverdi. Yüksek kapasiteli verilerin hızlı aktarımı yardımıyla daha iyi bağlantılar sağlandı. İlk olarak duyduğumuz ‘Routing’ sistemi ile hücresel ve yerel kablosuz şebekeler birleşti. Tahsis edilen frekans bandı paylaşımları arttı. Arttırılmış hareketlilik kısaca mobilite, ne internet hızını ne de standardını hiçbir şekilde etkilemedi. Yüksek bant genişliği ile de İnternet için kısa vadedeki en verimli çözüm alanı sağlamış oldu.
Hücresel iletişim sistemlerinin gelişimi incelendiğinde ikinci nesilde ses iletimi temelli bir yapı gözlenirken, üçüncü ve dördüncü nesil ile beraber genişband multimedya verilerinin iletimi ön plandadır. Beşinci nesil (5G) ile birlikte çok yüksek veri trafiği, çok sayıda aygıt bağlantısı ve yüksek kullanıcı mobilitesi şeklinde sistem gereksinimleri ortaya çıkmaktadır. Tüm bu gereksinimleri karşılaması beklenen 5G teknolojisi, endüstri ile entegre biçimde geniş kullanım alanı bulacaktır.
5G Hakkında?
5G teknolojisi öncelikli olarak kapasite artışı, büyük çapta dahil olabilirlik ve çok çeşitli servis hizmeti verilmesi gereksinimlerine odaklanmaktadır. Bu kapsamda Uluslararası Telekomünikasyon Birliği (ITU) 5G servislerini temel olarak üç kategoride değerlendirmektedir. Bu servisler sırasıyla Geliştirilmiş Mobil Genişband, Kitlesel Makine Tipi İletişim ve Ultra Emin ve Düşük Gecikmeli İletişim olarak verilebilir. Bunlardan geliştirilmiş mobil genişband yüksek bant genişlikli web erişimi, yüksek çözünürlükte video yayını ve suni gerçeklik şeklinde kullanıcı gereksinimlerini karşılayan servisler kümesidir. Kitlesel Makine Tipi İletişim ise akıllı şehir, akıllı tarım ve sensor ağları benzer biçimde yüksek sayıda aletin birbirine bağlı olduğu yapıda yoğun veri trafiğinin yönetimini sağlamaktadır. Son olarak otonom sürüş sistemleri, fabrika otomasyonları benzer biçimde milisaniye altında gecikme ve çok düşük paket kayıp oranı gerektiren uygulamalarda Ultra güvenilir ve Düşük Gecikmeli İletişim servisi ile gerekli gecikme sınırları sağlanır. Tüm bu servisler bir arada düşünüldüğünde 5G haberleşme teknolojisinin endüstride üretim, otomotiv, lojistik ve enerji şeklinde çok farklı alanlarda kullanım alanı bulacağını söylemek mümkündür.
5G teknolojisi üzerindeki çalışmalar devam etmektedir. Şirketler ve endüstri gruplarının genellikle ortak olarak hemfikir olduğu konu; mobil kullananların sayısı ve veri talepleri arttıkça, 5G'nin günümüz hücresel ağlarını oluşturan baz istasyonlarından çok daha yüksek hızlarda çok daha fazla trafikle başa çıkması gerektiğidir. 5G sistemlerine özel teknolojilerle beraber, günümüzün 4G ağlarındaki yaklaşık 70 ms'lik gecikme süresi ile karşılaştırıldığında 5G teknolojisi, verileri bir milisaniyeden daha azca gecikmeyle sunacak ve 4G'deki 1 Gbit/sn'ye kıyasla kullanıcılara saniyede maksimum 20 Gbit hızına kadar indirme hızları sağlayacaktır.
Türkiye’de 5G Gelişmeleri
Ülkemizde faaliyet gösteren telekomünikasyon şirketleri son zamanlarda 5G üzerinde ar-ge çalışmalarında artış göstermişlerdir. Son gelişmeler ile beraber ülkemizde 5G ilk olarak 29.07.2022’de İstanbul Havalimanında kullanılmaya başlanmıştır. Yetkililer tarafından yapılan açıklamalara göre 2023te faaliyet gösteren şirketler için bir ihale açılacağını ve bunula beraber 5G teknolojisini Türkiye’nin her yerinde tüm kullanıcıların aktif olarak kullanmasına olanak sağlayacağını belirtilmiştir.
Comentarios